Anons.com.tr
İLETİŞİM
REKLAM
ARŞİV
GALERİ
  • MAGAZİN
  • eğitim
  • GÜNDEM
  • SPOR
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • SİYASET
  • KÜLTÜR-SANAT
  • YAŞAM
  • MAGAZİN
  • eğitim
  • GÜNDEM
  • SPOR
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • SİYASET
  • KÜLTÜR-SANAT
  • YAŞAM
  • EĞİTİM
  • DÜNYA
  • DİĞER
    • EMLAK
  • Firma Rehberi
  • Köşe Yazıları
  • Seri İlanlar
  • Kitap
  • Sinema
  • Müzik
  • Resmi İlanlar
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Firma Rehberi
  • Nöbetçi Eczaneler

Burdasınız:

  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Mustafa Erkaya Köşe Yazıları
  • BUKALEMUNLAŞIP VİRGÜL GİBİ YAŞAMAK

MustafaErkaya Köşe yazısı

BUKALEMUNLAŞIP VİRGÜL GİBİ YAŞAMAK

Sevgili Okuyucular.

 Bu haftaki yazımda toplumumuzda bir yara haline gelen ikiyüzlülük yani riya, onun ötesinde bukalemun gibi renk değiştirme, araziye uyma ve bu yoldan kandırma ile ilgili bir yazı yazmayı düşündüm. Gerçekten insanları kullanmak adına virgül olup, işi abartmaya varan davranışlar sergileyenler, her devirde var olduğu gibi gelecekte de olacak.  

Bukalemun kendisini avından gizlemek için deri rengini değiştirme kabiliyetine sahiptir. Bunu, güneşte insan derisinin esmerleşmesine de yardım eden melanin bileşiği yardımıyla yaptığı söylenir. 

 İnsan yaratılışında bukalemunlaşma ve virgül olma hali hep var olagelmiştir. Yani menfaati veya başka beklentileri nedeniyle bazı insanlar hep gerçek kişiliklerini gizleme ve yapmacık hareketlerle insanları etkileme ihtiyacı hissetmiştir.

         Bu bukalemunlaşma özelliği sadece kişisel değil, topluluk olarak ve bir hedefe varma konusunda kullanılıyor. Belli bir yere ulaşma, toplumu toptan elde etme konusunda bukalemunluk adeta ince bir sanat haline geldi günümüzde.

         Bu bukalemunluk olayı her kademede geçerliliğini sürdürüyor. Birileri öylesine belden kırıp olmadık haller içine giriyor ki bukalemun bile böylesi bir renk değiştirmede yorulur. Bu bukalemun ruhlular gerçek bir aktör edasıyla, Sahtelik ve içtenliği o kadar iyi birleştirip icra ederler ki inanmamak mümkün değil.

         Bukalemun yaradılışlı kişiler her türlü ortama uyar ve hiç vakit geçirmeden en uygun maskesini takar. Öylesine inandırıcı olurlar ki onlara muhatap olanlar mutlaka etki alanında girerler. Bunlara uyan ve yakınlaşan kişiler de en alttan en yukarıya bukalemunlukları sayesinde önemli yerlere gelebilirler. Tabi gerçek kabiliyeti ve insani değerleri ile yaşayan ve hayatını doğruya adamışları bunun dışında görmemiz gerek.

         Bu bukalemunluk oyununda roller değişkendir. Araziye uymak kapsamında her türe dönüşmek gerekir. Bu değişkenlikte dindarlıkta vardır dinsizlikte. Milliyetçilik te vardır, ulusalcılıkta. Bulunulan zaman ve konum ne ise o konularda hemen renk değiştirme operasyonu başlatılır. Sergiledikleri tavırları, söz ve hareketleri öylesine inandırıcıdır ki bunların, içtenliklerinden kuşkulanmak hemen hemen imkansız gibidir.

         Bukalemunlukta usta olmuşların en önemli özellikleri ileride kendilerine lazım olacak kişileri hipnoz etme özellikleridir. Bunun için o kişilerin yaşantılarını çok iyi analiz ederler ve onların karşılarına onlar gibi çıkarak öncelikle kendilerine inandırırlar. İlişkiler hiç koparılmaz ve motivasyonun bozulmaması için azami gayret sarf ederler. Kendilerine lazım olacak her sınıftan insan belirlenir ve bunlar artık bu bukalemunlaşmış aktörlerin birer dublörü gibi olurlar adeta.

         Pascal diyor ki; ‘’Eğer herkes dost sandığı kimselerin bir de kendi arkasından söylemiş olduklarını duysaydı, dünyada pek az dost kalırdı’’. 

‘’Nokta kadarcık bir menfaat uğruna, virgül gibi eğilenler, sonunda düz hat olup çiğnenmeye mahkûm olurlar’’. ‘’Başkalarının kusurlarını tartarken, parmağıyla terazinin kefelerini bastırmayan insan seyrektir’’. 

Her olaya, her duruma uygun maskeleri vardır bukalemun tiplilerin. Yanlarında taşırlar her zaman o malum maskelerini. Hangi maske uygun ise onu takarlar yüzlerine. O maskeye uygun oyunu o kadar güzel oynarlar ki bukalemun bile şaşırır kalır bu bukalemunluk karşısında. 

         Bu bukalemunluk kimi zaman hedefe varma adına, kimi zaman insanları etkileme adına oynanır. Ki buna dalkavukluk ta denilebilir. Toplumda bu tür insanlar az sayılmaz. Mesleğini ortaya koyup insanları etkilemek için öylesi renk değişimine gidilir ki şaşkınlıkla ve hatta takdirle bile karşılanabilir.

Hz Muhammed(SAV)zamanında da bu tip bukalemunlar eksik olmamış, sahabe arasında ikilik çıkarma adına oldukça çalışmışlardır. Bunların başında Medineli Abdullah bin Übey İbn’i Selul gelir. Selül Evs ve Hazreç kabilelerinin başına geçmek için çaba gösterir. Kabileleri de inandırır. Ama Hz Muhammed(SAV) bunu duyunca işin boyutu değişir. Çünkü bukalemunluk yani münafıklık hakkında Münafikun suresi inmiş ve münafıkların alametleri vazedilmiştir.

         Yani bukalemunluk bir çeşit münafıklıktır. Kişiye, topluma özel yaşamadıkları ve istemedikleri halde onlar gibi görünmeye çalışmaktır münafıklık. Günümüzde de maalesef dindar görünümlü bukalemunlar icrai faaliyetlerini sürdürüyorlar. Kuzu postuna bürünmüş kurt misali.

         Bukalemunlara-münafıklara karşı uyanık olmak ve oyunlarına gelmemek zorundayız. Resulü Ekrem(SAV) buyuruyor ki, ‘’Bir Mü’min aynı delikten iki defa sokulmaz’’.

Kendimize bir sormalıyız. İnananlar olarak aynı delikten kaçıncı defadır sokulmaktayız? İnandığımız kişilerce kaçıncı defadır aldatılmaktayız. Mesela oy verdiklerimizi hep güzel konuşmaları ile takdir ederken, yaşantı ve icraatlarını gerektiği gibi araştırıyormuyuz?

Tarikatlar ve cemaatler konusunda da hassasiyet içindemiyiz? Benim şeyhim derse doğrudur deyip tam bir virgül haline gelip sorgulama kabiliyetimizi keybediyormuyuz? Her zaman olduğu gibi tüm işlerimizi onlara havale edip yan gelip yatıyormuyuz?

Hiç düşünüyormuyuz ki, inandığımız şeyh ve din Mürşit gerçekten inanılması gereken birimi? Soyu sopu, bağlantıları ne? Sadece dilden ve gözlerden dökülenlere mi inanıyoruz. Bizlere yapılan motive edici hareketleri yeterli mi bulmaktayız.

Kısacası kılavuzumuzu gerçekten iyi tayin edebiliyormuyuz? Osmanlı döneminde Özellikle İngiltere menşeli bir sürü din bezirganı din alimi görünümüyle halkın arasına karışmış ve bir sürü hurafeyi beyinlere kazımışlardır. Ayrıca inandırdıklarını kontrol altına alarak birbirlerine düşürmüş ve koca Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasını sağlamışlardır. Aynı oyunlar günümüzde de sergilenmektedir. Bu bağlamda, inananlar inananlara karşı cephe alır hale gelmişlerdir.

Eğer geçmişten ibret almazsak Osmanlının düştüğü duruma bizim düşmemiz de kaçınılmaz olacaktır. Günümüz İbn’i Selülleri faaliyetlerini büyük bir pişkinlik içinde icra ediyorlar. Elbette; tabi olduklarının ve tabi olanlarının verdiği destekler sayesinde.

Çok dua etmeliyiz. Rabbimize devamlı yalvarmalıyız. Ey yüce Rabbim bizi, bukalemun-münafıkların şerlerinden koru. İhtiyacımız var buna!....

 

 

 

 

Anons.com.tr bir Anons Ajans kuruluşudur. Tüm hakları saklıdır. Haberler kaynak gösterilse dahi iktibas edilemez.

Anons Ajans Gazetecilik Matbaacılık Reklamcılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

Kategoriler

  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ
  • Tekirdağ

Copyright © 2022 - Tüm hakları saklıdır.